<div>Çağın salgını olarak görülen diyabetin her geçen gün arttığını söyleyen Uzm. Dr. Kaya, “Diyabetin çeşitli organlarda oluşturduğu etkiler istenmeyen sonuçlara kadar ilerleyebilir fakat iyi bir takip ve hasta uyumuyla hastalık kontrol altına alınabilir. Diyabet, vücudun insülin hormonunu yeterince üretememesi veya kullanamaması sonucu kan şekerinin kontrol edilemediği bir durumu ifade eder. Artmış kan şekeri sinir sistemi, göz, kalp ve böbrek gibi organlarda komplikasyonlara yol açabilmektedir. Hastalık, genetik yatkınlık, yaşam tarzı seçimleri ve çevresel faktörlerin etkileşimiyle ortaya çıkabilir” diye konuştu."Diyabet ilerleyen bir hastalık"Diyabetin ilerleyen bir hastalık olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Kaya, “Gizli şeker hastalığının taramaları incelenirken, bireyin bir bütün olarak değerlendirilmesi ve hastalığa sebep olacak faktörlerin geniş kapsamlı olarak ele alınması gereklidir. Yapılan çalışmalar incelendiğinde, hemşireler tarafından verilen diyabet eğitimlerinin bireylerin metabolik kontrolünün sağlanmasında etkili olduğu sonucuna ulaştık. Diyabet, ilerleyen bir hastalık olarak görülüyor. Bu hastalığa sahip bireylerin yaşam tarzı alışkanlıklarını değiştirmesi çok büyük bir öneme sahiptir" ifadelerini kullandı."Mottomuz çemberin dışında kalmak olmalı"Dr. Kaya, "Diyabetle mücadelede farkındalık oluşturmak önemlidir. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek, düzenli fiziksel aktiviteyle hayatımıza hareket katmak ve sağlık kontrollerini aksatmamak, diyabetin kontrol altına alınmasında kritik rol oynar. Dünyada diyabetin sembolü mavi çember, mottomuz ise çemberin dışında kalmaktır” dedi.</div>