Kilis İl Sağlık Müdürlüğü organ bağışı ile ilgili yaptığı açıklamada; "Hasta insanın yaşam kalitesinin arttırılması ve sağlıklı olarak hayatını devam ettirebilmesi, tıbbın temel çalışma alanını oluşturmaktadır. Tedavi edilmesi gereken uzuv bazen bir organ olabilmekte ve bu durumda görevini yapamayan organın, canlı veya beyin ölümü gerçekleşmiş bir vericiden alınan sağlam ve aynı görevi üstlenecek bir organın nakil yoluyla yenilenmesi gerekmektedir. Verici kişinin hayatta iken serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi ve bunu belgelendirmesi durumuna “Organ Bağışı” denilir. Ancak kişi organlarını bağışlamış olsa da olmasa da beyin ölümü gelişmiş tüm hastaların ailelerine gerekli bilgilendirme yapılarak organ bağışçısı olmak isteyip istemediği sorulmaktadır. Organ bağışı yapmak kişinin hür iradesine bağlı olduğu gibi bağışçı olan kişi bu kararından vazgeçebilir. Organ bağışçısı olabilmek için aranan şartlara bakacak olursak; bir kişinin organ bağışında bulunabilmesi için 18 yaşını aşmış ve akli dengesinin yerinde olması hukuken bağışçı olabilmesi için yeterli olabilmektedir. Yaşın ileri olması, kronik hastalığının bulunması, sigara alkol içiliyor olması ve benzeri nedenler organ bağışı yapılmasına engel değildir. Ancak bir bağışçıdan organ alınabilmesi tıbben her durumda mümkün olamamaktadır. Örneğin; kişi evde, sokakta, acil serviste veya hastanenin herhangi bir servisinde vefat etmiş olsa da organ hasarı gelişeceğinden dolayı verici olamamaktadır. Organların bir başkasına nakledilebilmesi hayat verebilmesi için mutlaka yoğun bakım koşullarında makine ve ilaç desteğine ihtiyaç vardır. Kişinin yoğun bakım ünitelerinde solunum cihazına bağlı olarak “beyin ölümü” gerçekleştiği durumda organlar cihazlar yardımı ile kısa bir süre daha canlı tutularak uygun alıcıya nakli sağlanabilir. Beyin ölümü çoğunlukla bitkisel hayatla karıştırılıyor. Oysa beyin ölümünde artık vücut fonksiyonlarını yerine getiremez. Yani kişi son nefesini vermiş fakat cihaz ve ilaçların desteğiyle solunum ile dolaşım desteği sağlanır. Ancak belli bir süre sonra kişi kaybedilir. Bitkisel hayatta kalan bir hasta bakımı yapıldığı müddetçe uzun yıllar bu durumda kalabilir, çok düşük bir ihtimalle de olsa hayati fonksiyonlarına geri kavuşabilir. Fakat beyin ölümünde hiçbir hasta tekrardan uyanmamıştır. Özetle Ölüm ve başka hayatlara umudun içiçe olduğu bu zorlu tablonun iyi anlaşılması, zamanında karar verilmesi ve tıbbi olarak sürecin çok iyi yönetilmesi gerekmektedir. Türkiye organ nakil vakfı verilerine göre Ülkemizde 2023 yılı ilk 6 ay verilerine baktığımızda organ bağışı bekleyen 26690 hastanın uygun organ nakli beklediği, 4503 organ bağışı gerçekleştirildiği bunların 153 ünün ölü donör olduğu görülmektedir" denildi. Haber Merkezi