<div>Endokrinoloji ve Metabolizme Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seda Turgut, "Ramazan ayında oruç tutmak, diyabetli bireyler için özel dikkat ve planlama gerektirir. Oruç süresince uzun süreli açlık, beslenme saatlerindeki değişiklikler ve uyku düzeninin bozulması, vücudun sirkadiyen ritmini etkileyebilir" dedi.</div> <div></div> <div></div> <div></div> <div>Liv Hospital Endokrinoloji ve Metabolizme Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seda Turgut, oruç tutan diyabet hastalarının dikkat etmesi gerekenlere ilişkin bilgi verdi.</div> <div></div> <div></div> <div></div> <div>Doç. Dr. Seda Turgut, "Ramazan ayında oruç tutmak, diyabetli bireyler için özel dikkat ve planlama gerektirir. Oruç süresince uzun süreli açlık, beslenme saatlerindeki değişiklikler ve uyku düzeninin bozulması, vücudun sirkadiyen ritmini etkileyebilir. Diyabetli bireylerde bu değişimler stres hormonlarının artmasına yol açarak kan şekerinde dalgalanmalara neden olabilir. Bu durum, hiperglisemi, diyabetik ketoasidoz, dehidratasyon ve tromboz gibi ciddi komplikasyon risklerini artırırken, oruç tutan bireylerde önceki döneme kıyasla daha sık ve ağır hipoglisemi atakları görülme olasılığı da yükselir. Bu nedenle, oruç tutmayı düşünen diyabetli bireylerin, güncel kılavuzlar ışığında hekimleriyle birlikte sağlık durumlarını değerlendirmeleri ve oruç tutmaya başlamadan 1-2 ay önce uygun bir planlama yapmaları hayati önem taşır" ifadelerini kullandı.</div> <div></div> <div></div> <div></div> <div>Ramazan’da diyabet yönetimi için önerilerde bulunan Doç. Dr. Turgut, sözlerine şöyle devam etti:</div> <div></div> <div>"Hekim kontrolü ve risk değerlendirmesi:</div> <div></div> <div>Oruç tutmayı planlayan diyabet hastaları, ramazan öncesinde mutlaka hekim kontrolünden geçmelidir. Hekim, hastanın diyabet tipini, kullandığı ilaçları, kan şekeri kontrol düzeyini, mevcut diyabetik komplikasyonlarını, ek hastalıklarını ve genel sağlık durumunu değerlendirerek oruç tutmanın hasta için güvenli olup olmadığını belirleyecektir.</div> <div></div> <div>Beslenme düzeni:</div> <div></div> <div>Sahur: Sahur öğünü kesinlikle atlanmamalıdır. Protein içeriği yüksek, tok tutucu gıdalar tercih edilmelidir. Aşırı yağlı ve tuzlu yiyeceklerden kaçınılmalıdır.</div> <div></div> <div>İftar: Oruç hafif bir gıda ile açıldıktan sonra sebze yemekleri, salata, ızgara et veya tavuk gibi dengeli besinler tercih edilmelidir. Kalori ve sıvı alımı dengesine dikkat edilmelidir.</div> <div></div> <div>İftar ile sahur arasında yeterli miktarda su içmeye özen gösterilmelidir. Günde en az 1,5-2 litre su tüketimi önerilir. Kafeinli içecekler (çay, kahve) vücuttan su kaybını artıracağından aşırı tüketilmemelidir.</div> <div></div> <div>İlaç düzenlemesi:</div> <div></div> <div>Oruç tutarken ilaç dozlarının nasıl ayarlanacağı konusunda hekimle mutlaka görüşülmelidir. İlaçların dozları ve alım saatleri, oruç süresine göre yeniden düzenlenmelidir. Örneğin, günde üç kez alınan ilaçlar, doktor önerisiyle günde iki kez alınacak şekilde ayarlanabilir.</div> <div></div> <div>Kan şekeri takibi:</div> <div></div> <div>Oruç sırasında düzenli kan şekeri ölçümü yapılmalıdır. Kan şekeri ölçümü orucu bozmaz ve hipoglisemi veya hiperglisemi durumlarında orucun sonlandırılması gerekebilir. Özellikle sahur öncesi, gün ortası, iftardan hemen önce ve iftardan 2 saat sonra kan şekeri ölçümü yapılabilir.</div> <div></div> <div>Fiziksel aktivite:</div> <div></div> <div>Ramazan ayında fiziksel aktivite yaparken zamanlamaya ve şiddetine dikkat edilmelidir. Oruç tutarken yapılan egzersiz, hipoglisemi riskini artırabilir. Bu nedenle, hafif tempolu yürüyüşler iftardan sonra tercih edilmelidir. Ağır egzersizlerden kaçınılmalıdır.</div> <div></div> <div>Hipoglisemi Belirtileri: Titreme, terleme, karıncalanma hissi, çarpıntı, karın veya baş ağrısı, görmede bulanıklık, konuşma zorluğu. Ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, baş ağrısı, aşırı yorgunluk.</div> <div></div> <div>Bu belirtiler ortaya çıktığında kan şekeri ölçülmelidir. Kan şekeri <70 mg/dL olması hipoglisemiyi gösterir; bu durumda vakit kaybetmeden orucunuzu bozup hızlı etkili karbonhidrat (tercihen 3-4 adet glikoz tableti, kesme şeker veya meyve suyu gibi) alınmalıdır. Aynı şekilde kan şekeri çok yükseldiyse (>300 mg/dL) veya diyabetik ketoasidoz belirtileri (ağız kuruluğu, keton kokulu nefes, derin-soluk alma, şuur bulanıklığı) ortaya çıkarsa acilen tıbbi yardım alarak orucun sonlandırılması gerekir.</div> <div></div> <div>Oruç tutması sakıncalı olan diyabetliler:</div> <div></div> <div>Bazı diyabetli bireyler yüksek riskli kabul edilir ve ciddi hayati riskler nedeniyle oruç tutmaları önerilmez:</div> <div></div> <div>Tip 1 diyabetliler</div> <div></div> <div>Sık hipoglisemi yaşayan veya hipoglisemi farkındalığı azalmış bireyler</div> <div></div> <div>Kan şekeri kontrolü bozuk olanlar</div> <div></div> <div>İleri yaşta, yalnız yaşayan ve ek hastalıkları olan diyabetliler</div> <div></div> <div>Ciddi böbrek yetmezliği veya diyaliz hastaları</div> <div></div> <div>Hamile diyabet hastaları</div> <div></div> <div>Yakın zamanda diyabetik koma, hipoglisemi veya hiperglisemi nedeniyle hastaneye yatmış bireyler</div> <div></div> <div>İleri derecede kalp, damar hastalığı veya inme öyküsü olanlar</div> <div></div> <div>Ağır fiziksel işte çalışan diyabetliler."</div> <div></div> <div></div> <div></div> <div>Doç. Dr. Seda Turgut, diyabetli bireylerin ramazan ayında sağlıklarını koruyarak oruç tutabilmeleri için hekim kontrolü, beslenme düzeni, ilaç ayarlamaları ve kan şekeri takibinin büyük önem taşıdığını söyleyerek, "Sağlığınızı riske atmadan bilinçli bir şekilde hareket etmek bu süreçte en doğru yaklaşım olacaktır" dedi.</div> <div> İHA</div>