Yabancı açıklamsını şöyle sürdürdü. ‘’EYT İle emekli olanlar, kamu işçi maaş zammı, en düşük memur maaşının 22 bin 17 liraya çıkarılması… Seçimi kazanan iktidar, seçim öncesi vatandaşa verdiği sözleri yerine getirdiğinde ücret artışlarını ödemenin ve bütçede beliren açığı kapatmanın yolunu buldu: zamlar ve vergiler. Zamlar ve anormal bir şekilde yükselen vergiler vatandaşımızın belini bükeceğe benziyor… %18'lik KDV oranı %20'ye yükseldi. %8'lik KDV oranı %10'a yükseldi. Yurt dışından getirilen cep telefonu kayıt harcına %228 zam geldi, harç ücreti 6.091 TL'den 20.000 TL'ye çıkarıldı. Tüketici kredilerinde uygulanan Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) %10'dan %15'e yükseltildi. Maktu harç tutarlarına sürücü belgesi harçları hariç olmak üzere %50 zam geldi. Noter, pasaport ve vize harçlarına yüzde 50 zam geldi. Motorlu Kara Taşıtları Vergisi’ni (MTV) bu yıla mahsus olarak ikinci kez alacak. Vatandaş 2023 yılında vergisini ödediği araç için bir kez daha vergi ödeyecek. Böylece iktidar, ücret artışlarını vatandaştan daha çok vergi alarak ödeyecek. Memur ve işçi zammı almadan yapılan zamlarla eridi bile… Devlet yetkilileri KDV ve ÖTV’yi artırarak vatandaşımızın günlük yaşamlarını sürdürmek için satın almak zorunda kaldıkları temel ihtiyaç maddelerinde bir kısıtlamaya, kaliteyi düşürmeye zorluyor. Bir eliyle veren devlet kucak dolusu vergiyle karşılığını istiyor. Yoksula da zengine de aynı oranda uygulanan vergiler yoksulun aleyhine daha da büyütür. Bunun sonucunda maalesef zengin daha zengin yoksul daha yoksul oluyor. Vatandaşlarımızın arasındaki ekonomik farklar giderek kara deliğe dönüşüyor ve hayat pahalılığı dayanılmaz bir hal alacağa benziyor. Bu pahalılığın ceremesini ise yine işçi, memur, emekli ve küçük esnaf çekecek… Bu adaletsizliklerin, vergi artışlarının, zamların önüne geçilmeli, vatandaşın cebi piyasaya ezdirilmemeli, hayat standartları düşürülmemelidir. Vergi artışları zengin fakir aynı olmamalı, vergi ödemeyen sığınmacılara tanınan ayrıcalıklar kalkmalı, bu ayrıcalıklar artık ülkenin asıl sahiplerine tanınmalı, devletin elindeki ekonomik değerler, kamu kurumları, araziler Arap ülkelerine satılmamalıdır. Türk parasına sahip çıkılmalıdır’’ dedi. <strong>Haber : Mustafa GÜNAL</strong>