Kampanyamızı devam ettirirken önce şu gerçeği bilmemiz gerekmektedir, Gaziantep’e GAZİLİK ünvanı, İl bazında verilmiştir. Kilis o zaman Gaziantep’e bağlı bir İlçe Merkezi idi ve dolayısıyla Kilis’de bu GAZİLİK ünvanından İl bazında payını almıştı. O tarihten sonra gerek tüm yazışmalarda ve gerekse bölge tanıtımlarında Kilis/Gaziantep olarak söylene gelmiştir. Ama artık Kilis İl oldu. Artık Kilis Gaziantep’e bağlı değildir. Gaziantep’e 08-Şubat-1921 de GAZİLİK ünvanı verildi . Aradan geçen 78 sene sonra, 07-Şubat-2008 de İstiklâl madalyası verildi. Kahramanmaraş’a 05-Nisan-1925 te İstiklâl Madalyası verildi. Aradan geçen 48 sene sonra, 07-07-1973 te KAHRAMANLIK ünvanı verildi. Şanlıurfa’ya 12-Haziran -1984 te ŞANLI ünvanı verildi. 30- sene sonra, 08-Nisan-20 l4 te İstiklâl madalyası verildi. Yöremizde meşhur bir söz vardır; “ Ağlamayana meme yok “ Görüldüğü gibi hiçbir ödül, kimseye durup dururken verilmemiştir. Antep savunması 10 ay sürdü ve bu süre içerisinde Kilis halkı her zaman Gerek Antep şehir içi savunmasında ve gerek se Kilis-Antep yolu savaşlarında Antep halkının hep yanında olmuştur. Gaziantep’li R.Yaşar Büyükoğlu tarafından 2012 yılında kaleme alınmış olan “ Milli Mücadele döneminde Güneydoğu Anadolu “ kitabının 166. sayfasında, Antep’te açlığın korkunç bir hal aldığını, 25 bin nüfus için 25.kğ.bir şey kalma-dığını, bazı semtlerde kedi etlerinin yenildiğini, ölen beygir ve eşeklerin derhal kapışıldığını ve çeşitli yollara başvurulduğunu, belirtirken,, Antep halkının bu darlık günlerinde “18.Temmuz.1920 günü” Kilis Düyunu umumiyesinden 60.000- liranın üç çuval içerisinde, Fransızlardan gizlenerek, zor şartlar altında dağ yolundan Antep halkına ulaştırıldığını yazmamıştır.(1) Bu paranın Antep’e ulaştırıldığını ertesi gün öğrenen Fransız işgal kuman-danı, Kaymakam vekili Sadık Efendi ile Malmüdürü Tahir Dayıoğlu’nu tutuklat- tırıp, tanka bindirerek Halep’e göndermiştir. Gaziantep savunması hakkında yazılan kitaplarda !,, Antep halkının en buhranlı günlerinde Antep Merkez kumandanı olan Kilis’li Aslan Bey, Antep’in şehir savunmasında büyük fedakârlık göstermiş, Çinarlı ve Kozanlı cephe kumandanlıklarında bulunmuştur. Bir defasında dağılmak üzere olan Antep halkını toparlayarak, savunmanın devamını temin etmiştir.(2) Daha önceki yazımda da belirtmiş olduğum gibi, Sayın Hasan Kara Milletvekilliği döneminde Kilis’e ünvan bulma girişiminde bulunmuşlar ve TBMM de işlem başlatmışlardı. Bu konuya önem veren İstanbul Kilis vakfı Başkanı Sayın Yaşar Aktürk’de bu konuda bir seminer düzenlemiş, Konunun araştırılmasını istemişlerdi. Milli mücadele yıllarında büyük zorlukların ve yoklukların içinde savaşarak tüm insanlığa örnek olan Kurtuluş savaşımızda, Milli Mücadelenin en ağır yükünü taşıyan Kilis Kuvayi Milliyesinin hakkı inkâr edilemez. Kilis Kuvayi Milliyesinin Antep savunmasına ve Maraş savunmasına olan katkısı da, tarihin altın sayfalarında her zaman yâd edilecektir. Kilis’li Kartal Bey, Çınarlı Cephe kumandanı olarak, Antep savunmasına bizzat katılmış, üstün yararlılıklar göstermiştir. Kilis’li Teğmen Mahmut, Kilis’li öğretmen Cemal, Kilis’li Komser Halil, Kilis’li Niyazi Tuna, Kilis’li Aslan Beyin kardeşi Şem’i Bey. Aslan beyin öbür kardeşi Ahmet Bey ve daha nice Kilis’liler Antep’in şehir savunmasında Şehit düşmüş-lerdir. Bu dönemde Kilis’li Savcı Salih Sipahi, Gaziantep Kuvayı Milliyesinin Diva-nı Harp üyeliğini yapıyordu. Kilis’li Salih Pınar, özellikle Antep heyeti merkeziyesi tarafından oluşturulan Şimsek ve Yıldırım Taburlarında görev almış, önemli hizmetlerde bulunmuştur. Şahin Bey Gaziantep şehir savunmasına katılmamıştır. Kilis’in Acar köyünde kurduğu karargahında, çevre köylerden topladığı Kilis’li gençlerle, Kilis-Antep yolunu tutmuş ve Fransızlara karşı üstün başarılar kazanmıştır. Gaziantep şehir savunmasında Şu üç komutan görev almıştır. 1 – Antep Merkez Komutanı Alb. Aslan Bey Kilis’lidir. Asıl adı Ali Rıza Bey. 2 – Mısır’dan gelen Özdemir Bey Kıpçak Türklerinden, Mısırlıdır. Asıl adı . Şefik Bey. 3 – Ali Kılıç Bey, İstanbul’ludur. M.Kemal Paşa tarafından gönderilmiştir. Görüldüğü gibi, Gaziantep savunmasını yöneten Gaziantep’li bir Komutan yoktur. Ayrıca Gaziantep şehir savunmasına katılarak canları pahasına müca-dele eden Aslan Beyler, Çınarlı kahramanı olarak bilinen Kartal Beyler, Müslü-man Beyler ve bu uğurda canlarını feda eden Kilis’li ler, düşmana karşı büyük fedakârlıklar göstererek, Antap’e GAZİLİK ünvanının verilmesinde, büyük pay sahibi olmuşlardır. O zaman Kilis G.Antep’in ilçesiydi ve GAZİLİK ünvanı İl bazında verilmiştir. Ülkemizde genel olarak Devlet nazarında resmi yazışmalarda doğrudan ilçe ismi söylenmez, Örneğin; G.Antep/Kilis, G.Antep/Nizip, G.Antep/İslahiye . gibi. Asker ocağında dahi önce İl ismi söylenir. GAZİLİK ünvanı sadece bir şehre de verilmez. GAZİLİK , Bu ünvanı hak eden her Şehre verilir. Nasıl ki, her Şehid olana Şehidlik ünvanı veriliyor, her Gazi olana Gazilik ünvanı veriliyorsa, bir şehrin düşmana karşı yaptığı mücadeleler tarihe geçmişse ki, “Büyük Atatürk’de bu mücadelede Kilis’i örnek göstermiştir “ (3) Kilis Kuvayi Milliye Mücahit ve Gazileri düşmana karşı yaptıkları kahramanlıklar ile Antep’e GAZİLİK ünvanı verilmesine ve Maraş’a KAHRAMANLIK ünvanı verilmesine katkıda bulunmuştur. Şimdi Kilis İl oldu, Gaziantep’ten ayrıldı. Kilis kendi payına düşen hak ettiği GAZİLİK ünvanını isteme hakkına sahiptir. Gaziantep Şehir savunmasında Teğmen olarak görev yapmış olan Mustafa Nurettin Lohanlı’nın, savaştan üç yıl sonra yazdığı kitabında, savunmanın en kritik günlerini çok gerçekçi bir yaklaşımla ; 1) Antep savunmasının henüz ilk ayındaki 16 -17 Nisan.1920 gecesini şu satırlarla anlatmaktadır. “Topların dehşeti ve tahribatı bize baş çıkartmaz iken, kenti savunanların büyük bölümü, kenti bırakmış gitmiş iken, yalancı kahramanların hiç birinin adım bile atamadığını gördük. Eğer o anda düşman hücum etseydi, şehri kolayca teslim alırdı. Akşam olur olmaz köylü erlerden kalmış olanlar da köylerine kaçtılar. Yıldırım ve Şimşek taburları da zaten bozulmuş ve herkes bir tarafa çekilmiş idi. Kent tümüyle savunmasız kalmıştı.(…) Bazı korkak kimseler, ellerindeki silahları kullanmak şöyle dursun, saklayacak yer arıyorlardı. Bereket versin düşman bu halimizi bilmiyordu. Bu sırada fırsattan yararlanan kentin soyluları ve bazı esnaf, şehri terk ettiler. Bu korkaklık halk üzerinde kötü etki yapmıştı. Gaziantep’in böyle felaketli günlerinde, Kilis’li Aslan Bey’in büyük hizmeti görülmüştür. Aslan Bey Heyeti merkeziyeye gelerek, Antep’in bazı semt Reislerini topladı. Memleket savunmasının gerekli olduğunu söyledi ve herkesin kendi semtinde, elinde kalan silah-gereçleri hemen cepheye göndermesini söyledi. Cepheye gelmeyenlerin idam edileceğini, yakında kent dışından çok kuvvet geleceğini söyleyerek ahaliyi yüreklendirdi. “ Demektedir. “ Gaziantep Savunması 1969 ” Kitabın yazarı Ali Nadi Ünler, kitabının 30. Sayfasının alt yazısında, “ Şahin Bey Gaziantep’in Bostancı mahallesinde 55 No.lu evde doğmuştur”. Demektedir. Aynı kitabın 167. sayfasında ise, Şahin Beyi “Antepli olmayan yedek subay” olarak göstermiştir. A.Nadi Ünler ayrıca, 1935 yılı Gaziantep halk evi broşürü adlı kitapta yazdığı makalede, Şahin Beyin Elbeyli aşiretinden olduğunu belirtmiştir. Efsaneleşmiş kahramanlara, şehitlere sahip çıkanlar çok olur. Şahin Bey de böyledir ve kimliği söylentilere , kitaplarda çelişkilere konu olmuştur. Şahin Bey Kilis Elbeyli ilçesinin Tırıklı aşiretindendir. Şimdi Suriye’de kalan Bab ilçesinin Zilif köyünde doğmuştur.Küçük yaşta yetim kalınca, Şam’da Astsubay okuluna yatılı verilmiş, Astsubay olarak Osmanlı Ordusuna katıl-mıştır, asıl adı ise Mehmet Said’dir. Esir düştüğü Mısır’ın Seydibeşir kampından kurtulunca, hemşerisi Mehmet Fehmi Kellüş ile İstanbul üzerinden Kilis’e gelirler. Mehmet Fehmi “Molla Recep” kod adını ve Mehmet Said ise “Şahin” kod adını alırlar. Kendi aralarında iş bölümü yaparak, Molla Recep gençleri Maarif kahvesinde toplayıp “Heveskârani maarif Kulübü” nü kurar. Tarihçi Av.Kadri Timurtaş, kurtuluştan sonra yazmış olduğu 1932 Kilis Tarihi adlı eserinde; “Kuvayi Milliyenin Kilis’te ilk teşkilatı, merhum Şehit Şahin Bey tarafından vücuda getirilmiştir. O sırada Kilis’e gelmiş olan Şahin Bey, memleketini seven gençlerle toplantı yaparak bir heyeti idare teşkil ettikten sonra, Kilis havalisin-de Kuvayi Milliye komutanlığını deruhte ederek mücadeleye atıldı ve kararga--hını da Kilis’in Acar köyü civarında kurdu.” Demektedir. Kilis’in hak ettiği GAZİLİK ünvanını alması için, bu konuda elinde bilgi ve belge bulunan her kesin bizimle irtibat kurmasını hassaten rica ediyoruz. Sevgilerimizle. Hasan Şahmaran Hasan Bitken Araştırmacı Şair,Yazar Araştırmacı yazar Telefon : 0543 230 52 16 – hasan.bitken@hotmail.com. 0546 285 68 78