<div>KAMİAD Başkanı Ali Adıgüzel, 6 şubat depremi sonrasında kamuya ait yapıların, diğer tüm yapılardan çok daha güvenli olduğunun görüldüğünü belirterek, ’’6 Şubat depremlerinde ülkemizde 50 binin üzerinde vatandaşımız vefat etmiş, binlerce vatandaşımız ise yaralanarak fiziksel ve zihinsel sorunlar ile psikolojik travmalara maruz kalmıştır. Dünya var oldukça elbette depremler yaşanacaktır. Ancak biz ülke olarak; büyüklük değerleri yerine zihinlerimize sağlam yapılaşma ve deprem bilincini kazımalıyız. Kuzey Anadolu Fayı (KAF), sismik olarak dünyanın en hızlı hareket eden, en aktif faylarından birisi olduğunu ve 1939 Erzincan depremiyle başlayıp, 1967 yılına kadar devam eden büyük depremleri incelediğimizde; KAF hattı üzerindeki depremlerin, fay boyunca sistematik olarak doğudan batıya doğru göç ettiği görülmüştür. Deprem uzmanlarına göre ülkemizin en aktif faylarından biri olan KAF’nın doğu tarafı zamanında şiddetli depremlerle kırılıp enerjisini boşaltmıştır. Fakat batı tarafında büyük bir deprem üretecek enerjinin biriktiği uzmanlar tarafından ifade edilmektedir. Ayrıca İstanbul’da bir depremin yalnızca yapı stokuna değil, kentin alt yapısına da büyük hasar vereceği öngörülmektedir. Ülkemizin deprem riski altında olması, son yaşanan depremle çok büyük can ve mal kayıpları sonrası bir kez daha en önemli işimizin; deprem riskine karşı şehirleşmenin planlaması ve İstanbul başta olmak üzere kentsel dönüşümün ivedilikle tamamlanması olduğu gerçeğini göz önüne sermiştir. Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında çıkarılmış bir yasa olan kentsel dönüşüm; ülkemizde terörden sonra en önemli konulardan biridir. Yaşanan deprem sonrası hükümetimiz bu konuyu ele alarak, özellikle İstanbul için kentsel dönüşüm ile ilgili kamu eliyle birçok projenin ihalesini başlatmıştır. Kentsel dönüşüm uygulamalarında; yeniden oluşturulacak imar planlarında sosyal ve kamu kullanım alanlarını yeniden oluşturup, modern ve güvenilir yapılar özellikle devlet eliyle yapılmalıdır. 6 Şubat depremi sonrasında afet bölgesinde vatandaşların yerleştirildiği barınma merkezleri olarak kullanılan yapılar, hep kamuya ait yapılar olmuştur. Bu da göstermiştir ki kamuya ait yapıların denetimi ve inşaat kalitesi diğer tüm yapılardan çok daha güvenlidir’ dedi.</div> <div><strong>Kamu müteahhitleri için af çağrısı</strong></div> <div>Genel Başkan Demir, pandemi sonrasında süreçte artan maliyetler nedeniyle kamu müteahhitlerinin büyük mağduriyet yaşadığını hatırlatarak, af çağrısında bulundu. Demir, ’’Yaşanan afet sonrası enkaz çalışmalarına tüm iş makinalarıyla seferber olan, her türlü insani ve ayni yardımı yine devletiyle iş birliği içerisinde yapan, afet sonrası başlayan yapılaşmada o şehrin imarını sağlayan kamu müteahhitleri; pandemi sonrası yüksek fiyat artışları karşısında ezilerek büyük mağduriyet yaşamış, bir kısmı büyük maddi zararlar ederek işini tamamlarken, bir kısmı da işlerini tamamlayamayarak ihalelerden yasaklı duruma düşmüştür. İşte tam bu noktada kamu eliyle yapılacak kentsel dönüşümün de yine baş aktörü olacaktır. Son yıllarda can çekişen bu iş insanlarına tasfiye hakkı ve fiyat farkıyla bir nevi can suyu vermek, geçmiş dönemdeki olağanüstü fiyat artışlarından dolayı işlerini bitiremeyip yasaklı duruma düşmüş yüklenicilerin affedilmesiyle de ihalelerde rekabetin sağlanması yeniden temin ve tesis edilmelidir.cKamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği (KAMİAD) olarak, sadece inşaat yaparak değil, afet sonrası bünyesindeki 30 kişilik bir teknik eleman grubu ile Çevre Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ile koordineli bir şekilde Hatay bölgesinde 1 hafta boyunca hasar tespit çalışmalarına katılmıştır. Çünkü kamuya iş yapan yükleniciler; her daim bu devletin emrinde olan devletin kadim dostlarıdır’’ diye konuştu. İHA</div>