Her yeri ayrı güzel yurdumun

Beni tanıyanlar şimdi içlerinden “Hayırdır, Nezir yine kime kızdı?” diye düşünecekler. Doğrudur genelde yapılan bir yanlışlık karşısında kızarım ve bunu okurlarımızla paylaşırım…

Ailevi bir ziyaret için İstanbul’a gitmem gerekti… Ailece olduğum içinde araba yolculuğunu tercih ettim. Şöyle bir “Batı Karadeniz” şehirlerini de gezerekten ulaştım İstanbul’a…

İşte yol boyunca gittiğim, ziyaret ettiğim yerlerdeki gördüğüm güzellikleri sizlerle paylaşmak istedim…

İLK DURAK TOKAT

Zinav Kanyonu ve Gölü, Tokat Kalesi, Ballıca Mağarası, Tokat Saat Kulesi, Kaz Gölü, Başçiftlik Kayak Merkezi, Tokat Mevlevihanesi ve Tokat’ın olmazsa olmaz yemeği “Tokat Kebabı” ile gerek yurt içi ve gerekse yurt dışındaki turistleri kendine çekmeye başaran bir ilimiz Tokat…

Beni esas Tokat’a çeken sebep ise, aslında bunların hiç biri… Benim Tokat’a gitme sebeplerimden biri; genç, çakı gibi bir subay iken tanıdığım Yüzbaşı Bahri Bostancı (Şuan Albay rütbesinde ve Tokat İl Jandarma Komutanı). Diğer iki sebep ise, Tokat Gazeteciler Televizyoncular ve Radyocular Derneği Başkanı İhsan Uluözlü ve Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Tokat İl Temsilcisi Kemal Özdilek.

Kilis’te Yüzbaşı olarak görev yaptığında tanıma imkanı bulduğum “Bahri Yüzbaşı” ile hiçbir zaman irtibatı koparmayarak dostluğumuzu her daim taze tutmayı başardık. Bu sebeple Bahri Komutan’a uğramadan Tokat’tan gitmek olmazdı…

Yılların kendisinden hiçbir şey götürmemiş olan Bahri Komutan, bizlere eşlik eden Tokat Gazeteciler Televizyoncular ve Radyocular Derneği Başkanı İhsan Uluözlü ile birlikte, Tokat İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Sosyal Tesisleri’nde ağırladı…

Kilis’te güzel dostluklar kurduğunu, dostları ile irtibatını halen devam ettirdiğini belirtti Bahri Komutan… Kilis’e Yüzbaşı olarak gelen ve 11 yıl önce Binbaşı rütbesi ile Kilis’ten ayrılan Bahri Komutan, İzmir Foça Jandarma Komando Okulunda Öğretim Görevlisi, Giresun’da İl Jandarma Komutan Yardımcısı, Manisa’da İl Jandarma Komutan Yardımcısı olarak görev yaptıktan sonra geçen yıl Ağustos ayında Tokat’a İl Jandarma Komutanı olarak atandı…

Yoğun programı arasında bizlere zaman ayıran Bahri Komutan ile dolu dolu saatlerce yaptığımız sohbet sonrasında ayrılarak Tokat İl Merkezini dolaşmaya başladık…

Buram buram tarih kokan, tarihi değerlerine sahip çıkan bir Tokat… Tarihine sahip çıkan bütün yöneticilerini tebrik etmek lazım…

Biraz Sezar, biraz Hititler, biraz Danişmendliler izinde gezecektik. Ama Tokat Türkiye’nin en bereketli yerlerinden biriymiş, hele ki yazın bağlar bahçeler aşırı derecede coşarmış.Domates ve patlıcanın tadı zirvede olduğundan Tokat kebabının da tam mevsimiymiş. Ağaç dalları meyvelerin yükünden yerlerde, “Gel kopar, ye” diyor…

Tokat Gazeteciler Televizyoncular ve Radyocular Derneği Başkanı İhsan Uluözlü’nün bizlere “Gelin bağevine gidip şehre tepeden bakalım” dediğinde biraz karşı çıkmış ve şaşırmıştım.

Şaşırmamın sebebi, “Tokat zaten tepede, buraya daha nasıl tepeden bakabiliriz ki” diye düşünmemdi. Karşı çıkmamın sebebi ise, “Yahu bizim Kilis’te de zaten bağevleri var. Farklı ne olabilir ki” dememdi. İyi ki Sayın İhsan Uluözlü, benim sözümü dinlememiş ve bizleri orada misafir etmişti. Tokat bağevlerinin bizim Kilis’teki bağevleri ile uzaktan yakından alakası yok. Yayla evleri demek daha doğru olurdu aslında oralara ama bağ evi demeyi tercih etmişler. Zaten 623 rakımda bulunduğumuz yerden bin 50 rakıma giderek ulaştık Soğulcak bağlarına… Tamamıyla yemyeşil yollardan giderek varabildiğimiz bağ evi karşısında hayranlığımı gizleyemedim. Bütün meyve ağaçlarının olduğu her tarafın yemyeşil göründüğü, Tokat şehrinin ayaklarının altında olduğu bir yer… Toprağa verdiği emeğin karşılığını almış Sayın İhsan Uluözlü…

Tarihi ve kültürel yerlerini gezdikten sonra sıra geldi ‘Tokat Kebabı’nın tadına bakmaya…

Burada da bana eşlik eden KGK Tokat İl Temsilcisi Kemal Özdilek. Ben “hadi rast gele bir yere gidip yiyelim” dediğimde bana, “bir dur, sabret” demişti. Bende sabrettim.

Oysaki ‘Tokat Kebabı’ her yerde yenilmezmiş… Gittik şehrin çıkışında bir cennet bahçesine, sanki çölün ortasında büyük bir vaha olan Saklı Bahçe’ye… 17., 18. ve 20. Dönem Anavatan Partisi Tokat Milletvekili, Ahmet Mesut Yılmaz’ın 30 Haziran 1997 tarihinde kurmuş olduğu 55. Hükümet’te Devlet Bakanı olarak görev yapan Metin Gürdere… Saklı Bahçe’nin kurucusu Metin Gürdere… Siyasi ve ticari hayatı bıraktıktan sonra kendine bir hobi olarak başlattığı ‘Saklı Bahçe’ Tokat’ın bir numaralı uğrak yerlerinden biri olmuş. Asla hijyen ve kaliteden ödün vermeyen bu işletme, başka şehirlerden gelen herkesin de uğrak yerlerinden biri olmuş…

‘Tokat Kebabı’nın tadına baktığımız ‘Saklı Bahçe’de ‘Tokat Yağlısı’ ve ‘Bakla Dolması’nın da tadına bakma imkanımız oldu. Şırıl şırıl akan suyun yanında muhteşem lezzetleri tadarken, Eski bakan Metin Gürdere ile da tanışma ve konuşma imkanımız oldu. Sayın Bakan Metin Gürdere ile Tokat üzerine merak ettiklerimi sordum. Yılların kurt siyasetçisi olduğu içindir sanırım, bana Tokat ile merak ettiğim/etmediğim bütün şeyleri kısaca anlattı hemen…

Sıra gelmişti, Sayın Bakan Metin Gürdere’nin merak ettiklerine… “Suriyeliler” deyince bütün motivasyonum bitmişti aslında… “Evet, maalesef” dedim. Nüfusumuza eşdeğer olduklarını ve sınır boyunca tek Türkmen şehri olan Kilis’in,arap nüfusunun artık baskın olduğunu söyledim. Ben anlatırken, sanki yaşadı anlattıklarımı ve üzüntüsünü belirtti Sayın Bakan Gürdere…

“Üzülme genç dostum… Bu ülke ne badireleri atlatmıştır, ne günler görmüştür, her defasında kendi küllerinden doğmayı başarmıştır. Bugünlerde elbet geçer” diyerek hem kendini hem de beni teselli etmeye çalıştı Metin Gürdere…

Oradan helalleşip ayrıldık, daha doğrusu Tokat’tan ayrılma zamanımız gelmişti. Hem Karadeniz, hem de İç Anadolu Bölgesi’nin doğal güzelliklerinin bulunduğu şehir olan Tokat’tan ayrılmaya…