<div>GAÜN Göç Enstitüsü ev sahipliğinde gerçekleşen 5 gün sürecek olan Göç ve Dirençli Kentler Yaz Akademisinin açılış töreninde konuşan Gaziantep Vali Yardımcısı Murat Akyüz, “Göç meselesi sadece Türkiye’nin değil tüm dünyada takip edilen ve yıllar içerisinde milyonlarca insanı etkileyen bir olgu olduğunu” söyledi. Vali Yardımcısı Akyüz, “Güney Amerika’dan Amerika’ya, Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya, Ortadoğu’dan, Güney Asya’dan yine Avrupa’ya milyonlarca insanın bir göç hareketliliği içerisinde olduğunu görüyoruz. 6 Şubat’ta yaşadığımız deprem neticesinde anlamış olduk ki aslında göçe sebep olan unsurları da iyice bir analiz etmek gerekiyor. Valiliğimiz ve Bakanlığımız adına şunu söylemek isterim, ülkemizde bir göç meselesi olduğu doğrudur ancak aynı zamanda bu topraklarda çok güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti vardır. İlgili Bakanlıklarımız başta İçişleri Bakanlığımız, Dış İşleri Bakanlığımız, üniversitelerimiz, belediyelerimiz ve ilgili kurum ve kuruluşlarımızla bu konu üzerinde hassasiyetle çalışıldığını bir kez daha yenilemek isterim. Özellikle çeşitli sosyal medya platformlarında paylaşılan dezenformasyon nitelikli bilgi kirliliği içeriklerinin vatandaşlarımız nezdinde de çok fazla ciddiye alınmaması gerektiğini ve özellikle bu göç noktasında göç idaresi başkanlığımızın aylık ve haftalık paylaştığı verilerim dikkatle takip edilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. </div> <div>GAÜN Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın, programın açılışında yaptığı konuşmada Gaziantep Üniversitesi’nin Türkiye’deki tek göç enstitüsüne sahip olduğunu belirterek üniversite olarak göçle ilgili önemli işlere imza atıldığını belirtti. Prof. Dr. Özaydın, göç çok boyutlu bir olgu olduğunu ifade ederek şunları aktardı: “Ensar ve muhacir anlayışı üzerinden göç olgusu üzerinde duracağız. Göç insanlık tarihi boyunca var olan bir olgudur. Dün de vardı, bugün de var, yarın da olacaktır. Kavimler göçünü anlamadan bugünkü göçleri anlayamayız. Göçü yöneten ülkeler başarılı olur, biz de göçü iyi yönetip başarılı olarak ülkemiz lehine dönmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Medine merkezli değerler üzerinden ülkemizdeki göç meselesine yaklaşmak istiyoruz ama bugünkü dünya Londra, Paris, New York eksenli seküler ve kapitalist değerler üzerinden olaylara bakılıyor. Gelin hep beraber kendi değerlerimiz üzerinde göç olayını ele alıp inceleyelim” ifadelerini kullandı. </div> <div></div> <div>GAÜN Göç Ensitüsü Müdürü Prof. Dr. Zeynel Özlü ise ülkemizde yaşanan son göç olaylarıyla beraber ‘Türkiye Araplaşıyor’ algısının oluşturulmaya çalışıldığı belirterek, tarihten verdiği örneklerle böyle bir durumun olmadığını ifade etti. Prof. Dr. Özlü, “Osmanlı Devleti, Devlet-i Hümayun’dur, Her zaman kuşatıcı bir rol üstlenmiştir. Tarih boyunca bu böyledeydi. 1856-1914 yılları arasında Anadolu’ya 6,5 milyon civarında Kafkasya ve Balkanlardan insan göç etmiştir. 1914’te Osmanlı’nın nüfusu 16 milyon. Bu ne demek biliyor musunuz? Ülke nüfusunun üçte biri göçmen demektir. 6,5 milyon civarında insandan bahsettim. Bu insanlar Osmanlı’ya o kadar sadık hale gelmiş ki, Osmanlı Devleti bunları arşiv kayıtlarında, ‘Millet-i Sâdıka’ şeklinde ifade ediliyordu. Bu ifade ‘Benim en sadık ahalim’ anlamına geliyor. Ülkemiz göçlerle kurulmuş bir ülkedir. Göç, ülkemiz için bir zenginlik ama bunu doğru yönetmek lazım, doğru kontrol altına almak lazım. Her yerde problemler çıkabilir, problem varsa aslında orada iş yapılıyor demektir, bir de bu yönüyle bakmak lazım” şeklinde konuştu. </div> <div>Uluslararası Göç Örgütü Temsilcisi Nur Alhoshimi, Gaziantep İl Göç Müdürü Mehmet Erkoç, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren ve Dışişleri Bakanlığı Gaziantep Temsilcisi Çağrı Sakar’ın konuşmalarıyla program devam etti. </div> <div>Açılış konuşmaları sonrası Gaziantep Üniversitesi, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi ile Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi rektörleri tarafından göç alanıyla ilgili işbirliği protokolü imzalandı.</div>