<div>Medical Park Antalya Hastane Kompleksi’nde görevli Çocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, çocuklarda epilepsi hakkında bilgi vererek tanı ve tedavi yöntemlerine değindi. Beynin milyonlarca nörondan oluştuğunu ve bu nöronların birbiriyle bağlantılı halde olduğunu belirten Prof. Dr. Serdal Güngör, “Beyinde farklı işlevler gören bu nöronlarda ani ve anormal elektriksel aktiviteler sonucu ortaya çıkan yineleyici bozukluklar epilepsi nöbeti (sara hastalığı) olarak adlandırılırlar. Epilepsi aslında nadir görülen bir sorun değildir. Dünyada epilepsi yaygınlığı yüzde 0,5-1 gibidir. Ülkemizde 0-16 yaş altı çocuklarda yüzde 0,8 olarak bildirilmiştir. Kız ve erkeklerde birbirine benzer oranlarda görülebilir” dedi.</div> <div>“Epilepsinin farklı tipleri var”</div> <div>Epilepsinin farklı görülme tiplerini olduğuna değinen Prof. Dr. Güngör, “Nöbet sırasında hastanın bilinç durumu ve nöbetin klinik özelliklerine göre epilepsinin farklı tipleri vardır. Epilepsi nöbetlerinde aniden yere yığılma ve kasılma, çenede kilitlenme, sabit bakış ve bilinç kaybı şeklinde bulgular olabileceği gibi; sadece anlamsız sesler, görme algısında farklılık, baş dönmesi, ışık çakmaları, uyuşukluk, karıncalanma, basit halüsinasyonlar, terleme, anlık dalma atakları gibi durumlar da nöbet olabilir” diye konuştu.</div> <div>“Gereksiz ilaç kullanımından çocuğu korumak gerekir”</div> <div>Epilepsi ile karıştırılabilen sağlık sorunlarının ayrımının özenli yapılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Güngör, “Epilepsi nöbetlerinin tanısında ailenin veya hastanın mevcut sorunu tarifi, o sırada yapılan video kayıtları ve EEG incelemeleri kullanılabilir. Tanıda klinik bulgular çok önemlidir; bu nedenle tarif edilen durumun video kayıtları hekimlerin değerlendirmeleri sırasında çok katkı sağlar. Çocukluk çağında epilepsi ile karışabilen sorunların ayrımını yapmak ve gereksiz ilaç kullanımından çocuğu korumak için çok önemlidir” dedi.</div> <div>“Nöbete neden olan durumlar araştırılmalı”</div> <div>Epilepsi tanısı alan hastada nöbete neden olan durumların araştırılması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Güngör, “Beyindeki gelişimsel bozukluklar, kanama, kitle, doğumsal beyin zedelenmeleri, beyin enfeksiyonları ve beyin dışı enfeksiyonlar (ateşli havale), bebeklerde kan şekeri düşüklüğü, genetik nedenler, metabolizma hastalıkları gibi sorunlar olabilir. Nedeni araştırmak amacıyla beyin görüntülemeleri ve genetik incelemeler gerekebilir. Hastaların önemli bir kısmında da mevcut tanısal yöntemlerle herhangi bir neden ortaya konamayabilir” diye konuştu.</div> <div>“Tedavi edilebilir”</div> <div>Epilepsinin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ancak sabırlı olmak gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Güngör, “Genel olarak epilepsi hastalarının yüzde 80’i tedavi edilebilir. Öncelik ilaç tedavisidir ancak; ilaca dirençli olgularda ketojenik diyet tedavisi, epilepsi pili, cerrahi tedavi gibi yöntemler kullanılabilir. İlaç tedavisi 2-4 yıl gibi bir süreci içerir. İlaç seçimi hastanın yaşı, nöbetin klinik özellikleri, EEG bulguları dikkate alınarak uygulanır. Her hastanın kullanılan ilaca vereceği yanıt bireysel farklılıklar gösterebilir” şeklinde konuştu.</div> <div>“Nöbeti tetikleyecek durumlardan kaçınmak gerekir”</div> <div>Epilepsi nöbetini tetikleyecek durumlardan kaçınmak gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Güngör, “Tedavi sürecinde ilaçlar hekimin önerdiği dozlarda düzenli kullanılmalıdır. Sağlıklı beslenme, düzenli uyku, stresin azaltılması çok önemlidir. Tedavi sürecinde grip ve soğuk algınlığı ilaçları, alerji ilaçları, psikiyatrik ilaçlar, kahve, kola, enerji içeceği gibi kafein içeren içecekler, işlenmiş paketli gıdalar, bilgisayar, bilgisayar oyunları, telefon kullanımı gibi nöbeti tetikleyecek durumlardan kaçınmak gerekir” ifadelerini kullandı.</div> <div>“Epilepsi nöbeti sırasında ilkyardım müdahalesinde yapılması gerekenler”</div> <div>Epilepsi nöbetinde ilkyardımın önemine değinen Prof. Dr. Güngör, “Epilepsi nöbeti geçiren bir kişiyle herhangi bir yerde karşılaşabiliriz. Doğru müdahale hayat kurtarıcıdır. Panik yapmayın. Zedelenmeye yol açabilecek şeyleri uzaklaştırın. Hastayı sağ ya da sol tarafına doğru yatay pozisyonda yatırın ve başının altına bir yastık koyun. Nöbetin geçmesini bekleyin, zaman tutun ve neler olduğunu kaydedin. Hastayı sallamayın, üstüne su dökmeyin, ağzına bir şey sokmaya çalışmayın. Nöbetin uzadığı durumda 112’yi arayarak en yakın sağlık kuruluşuna götürün” ifadelerine yer verdi. İHA</div>