Çalışkan: Hukuk, Herkese Her Zaman Lazım, Adalete Olan Güven Sarsılıyor

Çalışkan: Hukuk, Herkese Her Zaman Lazım, Adalete Olan Güven Sarsılıyor

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında mahkemenin verdiği kararı kamuoyu, sahada ve ekranlarda tartışılmasını ele alan Saadet Partisi Genel İdare (GİK) Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Şunu net olarak belirtmek gerekir ki “hukuk, herkese her zaman lazımdır” ve değil ki sadece Yüksek Seçim Kurulu üyelerine, yargı mensuplarına; herhangi bir kamu görevlisine veya başka bir kimseye hakaret kimsenin özgürlük alanı değildir.

Çalışkan: Hukuk, Herkese Her Zaman Lazım, Adalete Olan Güven Sarsılıyor

Hatay

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında mahkemenin verdiği kararı kamuoyu, sahada ve ekranlarda tartışılmasını ele alan Saadet Partisi Genel İdare (GİK) Üyesi Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, “Şunu net olarak belirtmek gerekir ki “hukuk, herkese her zaman lazımdır” ve değil ki sadece Yüksek Seçim Kurulu üyelerine, yargı mensuplarına; herhangi bir kamu görevlisine veya başka bir kimseye hakaret kimsenin özgürlük alanı değildir.

Ancak çok daha beterine, belediye başkanından daha yüksek makamlarda oturanlardan(!) şahit olduğu halde onların hiçbirisine ses çıkarılmayıp sadece muhalefetten birine yargının devreye girmesi, soruşturmaların açılıp cezanın verilmesi adalete olan güveni sarsıyor.” dedi.

SKANDALLAR!

Bir tripod bir kamerayla seri numarasına, plakasına, konşimentosuna kadar afişe edilen; uyuşturucu baronlarının gemilerine ilişkin herhangi bir soruşturma açılmazken, dansözlü odalarda ortaya çıkan görüntülere, yolsuzluklara ve hatta işkence suçlarına ilişkin bir işlem yapılmazken, bir belediye başkanına bu tür bir davadan hüküm giydirilmesinin doğal olarak vicdanları yaraladığını vurgulayan GİK Üyesi Çalışkan, “Geçmişte de Yargıtay’daki belli mihrakların desteğiyle imam hatiplilere yönelik, başörtülülere karşı baskıcı, dayatmacı, hukuksuz, vicdanı yaralayan kararlar alınmıştı. Sanki bugün de durum pek farklı değil. Yargı hiç kimse için tehdit ve şantaj unsuru olmamalı. İktidar gücünü ele geçirenler, gidip de bunu intikam aracı olarak kullanmamalıdır.

Madem ceza verilecekti, karşılıklı olarak kullanılan “ahmak” sözünden değil herhangi bir idari tasarrufundan, ihalede usulsüzlük kamu zararı gibi, gerekçeyle verilseydi, daha inandırıcı olurdu.” değerlendirmesinde bulundu.

TAHAMMÜLSÜZLÜK

Kendileri gibi düşünmeyen herkese suçlu muamelesi yapılması kabul edilemez olduğunu ifade eden GİK Üyesi Çalışkan, “Burada mesele bir şahsın yargılanmasından daha ziyade, hukukun egemen kılınmasıdır. Bu vaziyete göre güç kimde ise hukuku o silah olarak kullanacaktır imajı ve anlayışı ülkeye yarar getirmez.

Geçmişte de pek çok örneği   görüldüğü gibi bu tür bir karar insanları hırçınlaştırmaktan, kamplaştırmaktan ve bulundukları ortama konsolide etmekten başka bir işe yaramaz.” dedi.

KARMAŞIK DÖNEM!

Hukuksuz her davanın, toplumsal olarak büyük riskler taşıdığı uyarısında bulunan GİK Üyesi Çalışkan, “Davanın sonucunu kullanarak Altılı Masa’ya sabotaj girişimi yapan   kaybeder. Burada çok karmaşık bir döneme doğru adım adım gittiğimiz net biçimde ortadadır. Netice itibarıyla toplumun huzurunu bozmaya, hukuka olan güveni sarsmaya, geleceğin karanlık olmasına ve insanları umutsuzluğa sevk etmeye kimsenin haddi ve hakkı yoktur.” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi