<div>Günümüzde insanlar genellikle kapalı ve sınırlı alanlarda yaşamak zorunda kalıyor. Bazılarımız neredeyse 24 saatin tamamını küçük bir odada geçiriyor; çalışıyor ve dinleniyor. Bu durumda, el ve vücuttaki ter yükünü dışarı atmak pek mümkün olmuyor. Aşırı terleme sorunu kapalı alanlarda yaşayanları daha çok etkiliyor. BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Orhan Yücel, "Bazı insanların el, yüz ve koltuk altlarından ter resmen damlıyor. Bu yüzden alternatif tedavilere yöneliyorlar" dedi.“Tedavi kişiye göre değişiyor”Doç. Dr. Orhan Yücel, "İnsanlar yıllardır bu sorunlarıyla mücadele ediyor. Krem kullanıyorlar, iyontoforez veya botoks yapılabiliyor. Ameliyatsız yöntemlerle sorun çözülmezse, kalıcı etkili şansı olan klipsli ETS ameliyatı yapılıyor. Ancak aşırı terleme tedavisi, kişinin şikayetlerine göre değişmektedir. İdeal tedavi nedir? Örneğin, koltuk altına botoks yapılabilir. Ancak aşırı terleme varsa ve kontrolsüz krem tedavisi uygulanırsa, ağır metallere maruz kalabilirler. Bu durum psikolojik sorunlara veya nörolojik bozukluklara neden olabilir. Bu yüzden alternatif tedavi seçenekleri önemlidir. En etkili ve kalıcı tedavi cerrahidir" şeklinde konuştu.“Vücudun genelinde olan terlemelerde cerrahi etkili değil”Cerrahinin doğru endikasyonlarla yapılması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Orhan Yücel, "Gece yattığınızda el, yüz, koltuk altı terlemiyorsa cerrahi açısından değerlendirilebilirsiniz. Özellikle sadece el, yüz, koltuk altı ve ayak aşırı terlemesi olan hastalar klipsli ETS ameliyatı yönünden kesin değerlendirilmelidir. Bu kişiler cerrahiden mükemmel sonuçlar alabilir. Cerrahi yöntemlerle etkili ve kalıcı bir tedavi sağlanabilmektedir. Vücudun genelinde olan terlemelerde cerrahi etkili değildir. Bu ameliyatın mutlaka uzmanları tarafından yapılması gerekir. Uzman olmayan kişiler tarafından yapılan tedavilerden sonuç alınamıyor" dedi.“Sinirin yakılması vücut genelinde terlemeyi artırabiliyor”Bu ameliyatlarda daha önceden koter sık kullanılıyordu. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Orhan Yücel, "Koter kullanımı, sinir dokusunun fazla hasar almasına yol açtığını gözledik. Hastalarda zaman zaman kalp atış sayısında dahi azalma gözleniyordu. Koter kullanımı sırasında daha uzun sinir boyu etkileniyor ve vücudun genelinde aşırı terleme (refleks terleme) sıklığını artırabiliyor. Ayrıca, ameliyat sonrası memnuniyetsizlik durumunda, klipsli ETS'de olduğu gibi kişi eski durumuna dönüş şansı olmuyor” açıklaması yaptı.“Klipsli tedavi ile eski hale dönmek mümkün”"Uzun zamandır aşırı terleme tedavisiyle ilgileniyoruz" diyen Dr. Orhan Yücel sözlerine şunları ekledi:"Klipsli ETS ameliyatı uyguluyoruz. Diyelim ki kişi ameliyattan çıktı ve genel durumundan rahatsız oldu, vücudunun başka yerlerinde çok ciddi terlemeler oldu. Bu durumda, klips çekildiğinde kişi büyük oranda eski haline dönebiliyor. Şahsi tecrübem, bu tedaviyi klipslerle yaptıysanız ve sadece belli bölgelere müdahale ettiyseniz, büyük oranda kişilerin şikayetlerinin tamamen geçtiğini görüyoruz.”“Yanlış tedavi uygulamalarının sonuçları”Yanlış tedavi uygulandığında karşılaşılabilecek sorunlar hakkında konuşan Dr. Orhan Yücel son olarak "En sık karşılaşılan problem, refleks terlemedir. Ameliyat sonrası vücudunuzun genelinde aşırı terleme ile karşılaşabilirsiniz. Refleks terleme riskini azaltmak için ameliyat öncesinde, kullanılan cerrahi yöntem ve ameliyat sonrasında ciddi gayret sarf ediyoruz. Bu da bizim kabul edilebilir bir risk ile tedavi şansı sağlıyor. Bu ameliyat Avrupa ve Amerika başta olmak üzere birçok ülkede güncel gelişmeler ışığında uygulanmaktadır. Sonuçta, hastalarımıza bilimsel veriler ışığında tedavi alternatifini sunuyoruz. Hastalarımız bunu unutmamalıdır. Bölgesel aşırı terleme tedavisi olmayan bir durum değildir. Şikayetinizi geçirmek için klipsli ETS açısından değerlendirilmenizde fayda olabilir" dedi.</div>