<div>Gaziantep’te yaşayan 73 yaşındaki Cahit Çalı, bakırcılar çarşısındaki 10 metrekarelik dükkanın 60 yıldır dünyanın en eski mesleklerinden olan bakır kalaylama işini yapıyor. Bakır kalaylama işine bir ömür veren Cahit Çalı, kendisinden sonra yetiştirecek eleman bulamadığı için fırsat buldukça mesleğin püf noktalarını torununa öğretmeye çalışıyor. Gaziantep’te kalaycılık mesleğini yapan sadece 4 kişi kaldıklarını ve mesleği öğrenmek isteyenlerin fazla zaman ayırması gerektiğine dikkat çeken kalay ustası Cahit Çalı, “Kalay işi yapıyorum ve 60 senedir bu işin içindeyim. Çocukluktan gelmeyim. Şuan torunumla birlikte çalışıyorum. Torunum ortaokuldan bu yana yanımda ve mesleği öğretiyorum. Bu mesleği öğrenmek ise kolay değil. Bir ayda veya bir senede iki senede öğrenilmez. O yüzden kimse gelmek istemiyor. Şimdi bize zorluklar var. Mesela burada kezzapla, tuz ruhu ve su ile uğraşıyorsun. Kışın suyun içindesin, çekirdekten yetişmezsen bu işi yapamazsın” dedi.</div> <div><strong>“Bakır kullanmak emek ister”</strong></div> <div>Kalaylı ürünlerin mutfaktan çıkmasıyla birlikte hızlı bir şekilde unutulduğunu söyleyen Çalı, herkesin kolay yıkanır ürünlere yöneldiğini bakır kullanımının ise emek istediğini ifade etti. Çalı, “Bundan 15 ila 30 sene öncesine kadar kalayın ne olduğunu herkes bilirdi. Çünkü mutfaklarında bakır vardı. Fakat şimdi mutfaktan bakırın çıkmasıyla millet bakırı nasıl unuttuysa yeni gelen nesil de tamamen kalayın ne olduğunu unuttu. Bakır kullanmak emek ister. Bakırı yemek yedikten sonra kül çalacaksın ki kiri alsın. Şimdiki nesilde onu yapmamak için bakır istemiyorlar. Makinede bulaşık yıkamak kolay olduğu için kalay kullanımı azaldı” ifadelerini kullandı.</div> <div><strong>“Vatandaşlar tarafından talep yoğun şekilde gelmeye başladı”</strong></div> <div>Kalaylama işlemlerini de anlatan Çalı, vatandaşların yoğun talepleriyle karşılaştığını söyleyerek, “Biz burada kezzapla yıkadıktan sonra kum işleminden geçiriyoruz. Orada yıkayıp külledikten sonra yıkayıp temizlikten geçiriyoruz. Ondan sonra ocağa getirerek kalaylama işleminden geçiriyoruz. Yoksa kalaylamanın bir anlamı olmaz, kalay tutmaz. Burada kullandığımız tüm madenler ve işlediğimiz kalaylar İzmir, İstanbul ve İngiltere’den geliyor. Yani ham madde buradan gidiyor, işlenip geri bize geliyor. Bize şuanda vatandaşlar tarafından talep yoğun şekilde gelmeye başladı. İnsanlar yavaş yavaş bu işe alışmaya başladı fakat yapacak adam kalmadı” şeklinde konuştu.</div> <div><strong>“Bu işi yapan kalay ustası kalmadı”</strong></div> <div>Gaziantep’te kalay ustasının git gide azaldığını ve kentte bu mesleği sadece 4 kişinin devam ettirdiğini de söyleyen Çalı, “İnsanlar sağlığına önem vermeye başladı ama bu işi yapan kalay ustası kalmadı. Koskoca Gaziantep’te sadece 4 usta kaldık. Ben de 73 yaşındayım, ben ölürsem usta sayısı 3’e düşer. Kalaycılık sektöründe yeni yetişen olmazsa ne olacak. Bizim emek harcayıp kalayladığımız ürünler yurt dışına gidiyor, ABD’ye gidiyor, Hollanda’ya gidiyor. Mesela Sudi Arabistan’da yoktu bu iş. Şimdi Suudi Arabistan’a da gitmeye başladı. Binlerce ürün gidiyor buradan ama ne yazık ki yine söylüyorum dönüşüm olsa bile kalaylayacak adam kalmıyor” diye konuştu.</div> <div></div>