MEMUR-SEN KİLİS İL BAŞKANLIĞI; "SOYKIRIM; ABD’NİN HEM UZMANLIK ALANI,HEM DE EN BÜYÜK YALANIDIR"

MEMUR-SEN KİLİS İL BAŞKANLIĞI; "SOYKIRIM; ABD’NİN HEM UZMANLIK ALANI,HEM DE EN BÜYÜK YALANIDIR"

GENEL - 4 yıl önce

  Memur-Sen Kilis il Başkanlığı Ermeni Soykırımı yalanı ile ilgili olarak yaptığı açıklamada Sykırım; ABD'nin hem uzmanlık alanı, hem de en büyük yalanıdır" dedi. Memur-Sen Kilis il Başkanlığından yapılan açıklamada; "Soykırım;ABD’nin kuruluşundan bugüne kendi ülkesinde ve dünyanın bir çok yerinde icra etmekten çekinmediği uzmanlık alanıdır. Kuruluş sermayesi“soykırım”olanların 1915 yalanına itibar edilemez. ABD, Ermeni Diasporası ile Türkiye düşmanı diğer çevrelerin bir anlamda “kutsal mesaj günü” olarak gördükleri 24 Nisan’da bu yıl, kendisinden talep edilen “büyük yalanı”, başkanları Biden’ın dilinden deklare etti. Memur-Sen olarak konuya; ABD’nin binlerce kilometre uzakta bir coğrafyada ve bir asrı aşan bir geçmişte 1915 yılında yaşananlara dair ilgisinin hukuken dayanaksız, bilgisinin ilmen yetersiz olduğu perspektifyle bakıyoruz. Uzun yıllardır süregelen “bu yıl hangi ifadeyi kullanacak?”, “-sözde- soykırım ifadesini kullanacak mı?”, “ Radikal Ermenilerin beklentileri ve talepleri ne kadar karşılanacak?” soru ve sorgularıyla hem algı hem de ilgi yöneten ABD’nin bu yıl 24 Nisan’da –uzunca zamandır tercih ettiği- “büyük acı” ibaresi yerine “büyük yalan” tercihi kapsamında “soykırım” ifadesini kullanmasını; bilimsel, siyasi, diplomatik açıdan kabul etmiyor ve kayda değer bulmuyoruz. Tarihin kademeli olarak tahrifini esas alan bir anlayışla hareket etmekten kaçınmayan bir stratejinin benimsendiğini ispatlayan “büyük acı” ve “soykırım” ifadeleri arasındaki tercih gelgitinin bu yıl “soykırım yalanı”yla tamamlanması; Türkiye merkezli jeo-politikte yaşanan değişimlere ve gelişmelere karşı cevap ver(eme)me durumunun da yansımasıdır. Soykırım; ABD açısından kuruluşundan bugüne kendi ülkesinde ve dünyanın bir çok bölgesinde icra etmekten imtina etmediği uzmanlık alanıdır. Soykırım yoluyla işgale, sömürü yoluyla kaynakları ele geçirmeye dair emperyalist politikalarla hareket eden ABD; Vietnam’da, Afganistan’da, Filistin’de, Irak’ta doğrudan ve dünyanın bir çok ülkesinde vekalet verdikleri eliyle kan dökmüş ve can almıştır. Ülke coğrafyasının yerleşik yerlilerine yönelik kapsamlı soykırım, siyahi vatandaşlarının insan onuruna yönelik saldırılar ve kültürel soykırım da dahil olmak üzere kuruluş sermayesi “soykırım” olan ABD’nin de Başkanının da 1915’e dair konuşma hakkı yoktur. Türkiye’nin “ortak tarih komisyonu kurulması” teklifine destek vermeye yanaşmayan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 1915 olaylarına dair değerlendirmesini bilinçli şekilde ıskalayan, kendi ülkesinin tarihçilerinin konuyla ilgili söylemlerine kulak tıkayan devletin de o devletin Başkanının da söylediği sözün, kullandığı kavramın anlamı ve geçerliliği yoktur. Daha da ötesi gerçekle temas etmekten özenle kaçınan ABD’nin ve yöneticilerinin bizim ve milletimizin nezdinde itibarı dünde bugünde yoktur. İnancımızın, medeniyetimizin, kadim değerlerimizin hayat bulduğu Anadolu’da “biz” kapsamındaki hiçbir devlet; kesin ve tartışmasız olarak “soykırım” fiilinin faili, iştirakçisi ve azmettircisi olmadı ve bundan sonrada olmayacak. Çünkü bizim inancımız ve ondan neşet eden insana dair bakışımız; “bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş, bir insanı yaşatan bütün insanlığı yaşatmış gibidir” anlayışını esas alır. ABD’nin ve özellikle de Başkanının Ermeni Diasporası'nın gönlüne/gözüne girme hedefiyle tarihe dair büyük yalan ve diplomatik zemine yönelik kapsamlı hezeyan üretme çabasını; anlamsız, ahlaksız ve akılsız bir tavır olarak görüyoruz. Biden'ın açıklamasını; ABD'nin güvenilmezliğinin tesciline, müttefik sıfatının tenkisine gerekçe sayıyoruz. Devletimizin ve hükümetimizin konuyla ilgili ABD'ye karşı tutumunu destekliyor, 1915 olaylarına yönelik duruşunu ve konumunu doğru buluyoruz. ABD ve Başkanı şunu unutmamalıdır ki; İnancımız, medeniyetimiz ve tarihteki hiç bir devletimiz yalanla dahi “soykırımla” ilişkilendirilemez. ABD ve Başkanı, tarih konusunda akreditasyon kurumu ya da öznesi değildir. Hepsinden önemlisi Türkiye’de eski Türkiye değildir. Türkiye’nin yetkili emek örgütü ve yetkin sivil toplum örgütü Memur-Sen olarak; Türkiye’nin yönünü değiştirmeye, gücünü eksiltmeye, bölgede ve yerkürede yürüttüğü insani faaliyetleri engellemeye dönük her tür girişime karşı nasıl mücadele etmişsek bu konuda da hem fiili hem de fikri zeminde milletimizin hukukunu, ecdadımızın onurunu, medeniyetimizin ve tarihimiziz ahkamını korumakta da aynı şekilde kararlı, öncü ve paydaş olacağız. SOYKIRIM; ABD’NİN HEM UZMANLIK ALANI,HEM DE EN BÜYÜK YALANIDIR Soykırım;ABD’nin kuruluşundan bugüne kendi ülkesinde ve dünyanın bir çok yerinde icra etmekten çekinmediği uzmanlık alanıdır. Kuruluş sermayesi“soykırım”olanların 1915 yalanına itibar edilemez. ABD, Ermeni Diasporası ile Türkiye düşmanı diğer çevrelerin bir anlamda “kutsal mesaj günü” olarak gördükleri 24 Nisan’da bu yıl, kendisinden talep edilen “büyük yalanı”, başkanları Biden’ın dilinden deklare etti. Memur-Sen olarak konuya; ABD’nin binlerce kilometre uzakta bir coğrafyada ve bir asrı aşan bir geçmişte 1915 yılında yaşananlara dair ilgisinin hukuken dayanaksız, bilgisinin ilmen yetersiz olduğu perspektifyle bakıyoruz. Uzun yıllardır süregelen “bu yıl hangi ifadeyi kullanacak?”, “-sözde- soykırım ifadesini kullanacak mı?”, “ Radikal Ermenilerin beklentileri ve talepleri ne kadar karşılanacak?” soru ve sorgularıyla hem algı hem de ilgi yöneten ABD’nin bu yıl 24 Nisan’da –uzunca zamandır tercih ettiği- “büyük acı” ibaresi yerine “büyük yalan” tercihi kapsamında “soykırım” ifadesini kullanmasını; bilimsel, siyasi, diplomatik açıdan kabul etmiyor ve kayda değer bulmuyoruz. Tarihin kademeli olarak tahrifini esas alan bir anlayışla hareket etmekten kaçınmayan bir stratejinin benimsendiğini ispatlayan “büyük acı” ve “soykırım” ifadeleri arasındaki tercih gelgitinin bu yıl “soykırım yalanı”yla tamamlanması; Türkiye merkezli jeo-politikte yaşanan değişimlere ve gelişmelere karşı cevap ver(eme)me durumunun da yansımasıdır. Soykırım; ABD açısından kuruluşundan bugüne kendi ülkesinde ve dünyanın bir çok bölgesinde icra etmekten imtina etmediği uzmanlık alanıdır. Soykırım yoluyla işgale, sömürü yoluyla kaynakları ele geçirmeye dair emperyalist politikalarla hareket eden ABD; Vietnam’da, Afganistan’da, Filistin’de, Irak’ta doğrudan ve dünyanın bir çok ülkesinde vekalet verdikleri eliyle kan dökmüş ve can almıştır.   Ülke coğrafyasının yerleşik yerlilerine yönelik kapsamlı soykırım, siyahi vatandaşlarının insan onuruna yönelik saldırılar ve kültürel soykırım da dahil olmak üzere kuruluş sermayesi “soykırım” olan ABD’nin de Başkanının da 1915’e dair konuşma hakkı yoktur. Türkiye’nin “ortak tarih komisyonu kurulması” teklifine destek vermeye yanaşmayan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 1915 olaylarına dair değerlendirmesini bilinçli şekilde ıskalayan, kendi ülkesinin tarihçilerinin konuyla ilgili söylemlerine kulak tıkayan devletin de o devletin Başkanının da söylediği sözün, kullandığı kavramın anlamı ve geçerliliği yoktur. Daha da ötesi gerçekle temas etmekten özenle kaçınan ABD’nin ve yöneticilerinin bizim ve milletimizin nezdinde itibarı dünde bugünde yoktur. İnancımızın, medeniyetimizin, kadim değerlerimizin hayat bulduğu Anadolu’da “biz” kapsamındaki hiçbir devlet; kesin ve tartışmasız olarak “soykırım” fiilinin faili, iştirakçisi ve azmettircisi olmadı ve bundan sonrada olmayacak. Çünkü bizim inancımız ve ondan neşet eden insana dair bakışımız; “bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş, bir insanı yaşatan bütün insanlığı yaşatmış gibidir” anlayışını esas alır. ABD’nin ve özellikle de Başkanının Ermeni Diasporası'nın gönlüne/gözüne girme hedefiyle tarihe dair büyük yalan ve diplomatik zemine yönelik kapsamlı hezeyan üretme çabasını; anlamsız, ahlaksız ve akılsız bir tavır olarak görüyoruz. Biden'ın açıklamasını; ABD'nin güvenilmezliğinin tesciline, müttefik sıfatının tenkisine gerekçe sayıyoruz. Devletimizin ve hükümetimizin konuyla ilgili ABD'ye karşı tutumunu destekliyor, 1915 olaylarına yönelik duruşunu ve konumunu doğru buluyoruz. ABD ve Başkanı şunu unutmamalıdır ki; İnancımız, medeniyetimiz ve tarihteki hiç bir devletimiz yalanla dahi “soykırımla” ilişkilendirilemez. ABD ve Başkanı, tarih konusunda akreditasyon kurumu ya da öznesi değildir. Hepsinden önemlisi Türkiye’de eski Türkiye değildir. Türkiye’nin yetkili emek örgütü ve yetkin sivil toplum örgütü Memur-Sen olarak; Türkiye’nin yönünü değiştirmeye, gücünü eksiltmeye, bölgede ve yerkürede yürüttüğü insani faaliyetleri engellemeye dönük her tür girişime karşı nasıl mücadele etmişsek bu konuda da hem fiili hem de fikri zeminde milletimizin hukukunu, ecdadımızın onurunu, medeniyetimizin ve tarihimiziz ahkamını korumakta da aynı şekilde kararlı, öncü ve paydaş olacağız" dedi. Haber Merkezi
Haftanın Öne Çıkanları

GAZİANTEP'TE BİR HAFTA'DA 82 BİN ÇAĞRIDAN 66 BİN'İ GEREKSİZ

2021-04-20 15:11 - GENEL

Midyat Ulucami'de kapalı semt pazarı, mescit ve idare binası yaptırılacak

2021-04-20 20:02 - GENEL

KİLİSLİ İŞ ADAMI KIZILAY'A 250 BİN LİRA BAĞIŞTA BULUNDU

2021-04-24 15:13 - GENEL

TAKLA ATAN ARAÇTAN YARALIYI BELEDİYE ÇALIŞANI KURTARDI

2021-04-23 13:59 - GENEL

UĞUR OKULLARINDA 23 NİSAN ŞENLİĞİ ON-LİNE YAPILDI

2021-04-23 17:08 - GENEL

CEMAL ÖZDEMİR “KİLİS’İN SORUNLARINI DA BİLİYORUZ, SIKINTILARINI DA BİLİYORUZ”

2021-04-21 13:43 - GENEL

İŞ ADAMINI GASP EDEN ŞAHIS TUTUKLANDI

2021-04-20 16:20 - GENEL

GAZİANTEP'TE HAYVANCILIKLA UĞRAŞAN 4 BİN KADINA YENİ DESTEK

2021-04-19 17:51 - GENEL

KİLİS BELEDİYESİNDEN HAŞERE İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

2021-04-19 17:42 - GENEL

KİYÜ'DE "OSMANLILAR ZAMANINDA KİLİS KAZASI" BAŞLIKLI E-KONFERANS

2021-04-19 17:20 - GENEL

İlgili Haberler

Meteoroloji uyardı! İstanbul dahil 49 kentte sarı alarm

13:34 - GENEL

GAZİANTEP'TE STRATEJİK MÜZAKERELER FORUMU DÜZENLENECEK

11:14 - GENEL

Deprem: AFAD’dan Açıklama

14:48 - GENEL

Cumhuriyet Savcısı'nın kaleminden ilk ve tek ‘Adli Narsisizim' kitabı

11:39 - GENEL

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu “Filistin’de yaşanan bu soykırımı asla unutmayacağız, unutturmayacağız”

13:26 - GENEL

Günün Manşetleri

AK Parti Kilis Milletvekili Ahmet Salih Dal, Merhum Bedri İnce Tahtacı’yı Vefatının Yıl dönümünde rahmetle anıyorum

15:47 - POLİTİKA

KOAH Günü etkinliği düzenlendi

15:22 - SAĞLIK

ÇİMEN: “2025 YILI BÜTÇESİ MEMUR VE EMEKLİLERİ MEMNUN EDECEK ŞEKİLDE REVİZE EDİLMELİDİR”

14:52 - SAĞLIK

Anadolu Yemekleri Fotoğraf Yarışması’nın 4’üncüsü düzenlenecek

14:50 - YEREL

Kilis Belediyespor'un golcüsü Eren Demiray "Gollerimle taraftarlarımızı büyülemeye devam edeceğim"

14:46 - SPOR