Geçtiğimiz aylarda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in karma eğitimle ilgili yaptığı açıklamanın ardından tartışma konusu olan ve bazı çevrelerin özellikle de son günlerde HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun konu ile ilgili açıklamalarını bilinçli olarak çarpıtması ve HÜDA PAR’ı hedef göstermesi “eğitimin ideolojiye kurban edilmesi”ni gözler önüne seriyor.
HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Şehzade Demir, bazı çevreler tarafından bilinçli olarak çarpıtılan karma eğitim konusunu “Karma Eğitim Tartışmaları Üzerine” başlığıyla köşe yazısına taşıdı.
“Konunun sağlıklı olarak tartışılmasından rahatsız oluyorlar”
Demir, Türkiye’deki eğitim sisteminin en önemli sorunlarından bir tanesi olan zorunlu karma eğitim sisteminin tartışılmasının güzel bir gelişme olduğunu ifade ederek, “Malum son günlerin gündem konularından bir tanesi de karma eğitim sistemidir. Bu konu yeni Milli Eğitim Bakanının medyada bu konuda açıklamalarda bulunduğu günden beri konuşuyor. Türkiye’deki eğitim sisteminin en önemli sorunlarından bir tanesi olan zorunlu karma eğitim sisteminin tartışılıyor olması aslında güzel bir şey. Toplum ve ülke olarak en aykırı sorunları dahi konuşup tartışabilmek fikir özgürlüğü anlamında önemli bir seviyedir. Ancak meseleye art niyetle bakanlar, din düşmanlığı zaviyesinden yaklaşanlar ve laiklik şemsiyesi altında konuyu suiistimal edenler gerçekten de kendi ahlak seviyelerini çok düşürüyor ve konuyu başka mecralara taşıyorlar. Belki de konunun sağlıklı olarak tartışılmasından rahatsız oluyorlar.” dedi.
“Medenice, karşılıklı saygı ve hoşgörü içerisinde meseleleri tartışmasını öğrenmeliyiz”
Karma eğitimin savunulacak bir tarafının olmadığını ifade eden Demir, “Zira bu hassas konu sağlıklı bir şekilde tartışılır ve dünya ülkelerindeki diğer eğitim sistemleri incelemeye alınırsa karma eğitimin zorunlu kılınmasının aslında ne pedagoji ile ne de insan hakları ile özgürlükler noktasında savunulacak bir tarafının olmadığı anlaşılacaktır. Bir kere medenice ve karşılıklı saygı ve hoşgörü içerisinde meseleleri tartışmasını öğrenmeliyiz. Dünyada yapılan araştırma ve incelemelerde karma eğitime göre ayrı okullarda eğitim gören kız veya erkek öğrencilerin çok daha başarılı oldukları, bu başarı oranının yüzde 22’lere kadar çıktığını ortaya koymaktadır. Hatta İngiltere gibi bazı ülkelerde ayrı okullardaki başarı oranının yüzde 50’lere kadar dahi arttığı görülmektedir. Kız ve erkekler hem fiziki ve biyolojik yapıları hem de zihin, duygu ve tabiat itibarıyla farklı yaratılışa sahiptir. Bu bir cinsiyetin diğerinden üstün olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle iki cinsiyeti aynı eğitim sistemine tabi tutmak aslında pedagojik anlamda da büyük bir yanlıştır. Cinsel istismar konusu, sorunun sadece bir kısmını ifade etmektedir.” ifadelerini kullandı.
“Birçok ülke karma eğitim zorunluluğunu kaldırdı”
Bütün dünyada karma eğitimin zararlarının zaman içerisinde tespit edilmesi ile birlikte yanlıştan hızlı bir şekilde dönüşlerin başladığına dikkat çeken Demir, “Son 30 yıldır Avrupa, Amerika, Avusturalya ve Japonya gibi ülkelerde tek cinsiyetli eğitim modeli yeniden dikkat çekmeye ve rağbet görmeye başlamıştır. Bu anlamda eğitim konusunda rasyonel davranan ülkelerde karma eğitim her geçen gün zorunlu olmaktan çıkmaktadır. Örneğin Japonya’da 80 kadın üniversitesi bulunmaktadır. Amerika’da bu sayı 96 olup tek cinsiyete hitap eden lise sayısı 506’dır. İngiltere’de tek cinsiyetli eğitim veren 400 devlet okulu vardır ve bu sayılar her geçen gün artmaktadır. Bu konuyu sağlıklı bir şekilde tartışmasını öğrenecek ve sağlıklı bir sonuç çıkaracağız. İnşallah ortalığı karıştırmak ve ideolojik yaklaşım sergileyecek olanlara rağmen aklıselim galip gelecektir.” şeklinde konuştu.
“Bu tercih hakkı bütün anne ve babaların en doğal hakkıdır”
Daha öncede TBMM Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in karma eğitimle ilgili yaptığı açıklamayı destekleyen Milletvekili Demir, “Kimse çocuklarını karma eğitim veren eğitim kurumlarına göndermeye zorlanmasın. Kız okulları da olsun, erkek okulları da. Aynı şekilde karma eğitim veren kurumlar da olsun. İnsanımız çocuğunu hangisine göndermek istiyorsa baskı altında kalmadan, kendi hassasiyetleri ve değerleri doğrultusunda göndersin, istediği hassasiyet ve anlayışla yetiştirsin. Bu tercih hakkı, bütün anne ve babaların en doğal hakkıdır. Karma eğitimin dayatılması ise bu hakkın ellerinden zorla alınmasıdır." ifadelerini kullanmıştı. HABER MERKEZİ