{"vars": {"account": "G-4G0Q416F9E"},"triggers": {"trackPageview": {"on": "visible","request": "pageview"}}}

Bu hafta ki Cuma hutbesi ebediyet yolcusu

Bu hafta ki Cuma hutbesi ebediyet yolcusu

GÜNDEM - 20 saat önce

Bu haftaki Cuma Hutbesinde; vefat edenin yakınlarına taziyede bulunmanın, sabır dilemenin, acılarını paylaşmanın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle gönüllerini ferahlatmanın İslam kardeşliğinin bir gereği olduğuna vurgu yapılıyor.
Cenaze başında tartışmak, cenazeyi alkışlarla veya müzikler eşliğinde uğurlamak, namaz kılınacak alanı çelenklerle veya resimlerle donatmak dinimizde yoktur.

EBEDİYET YOLCUSUNU UĞURLARKEN

Yüce dinimiz İslam’a göre insan, yaşarken olduğu gibi öldüğünde de değerlidir ve her türlü hürmete layıktır. Nasıl ki insan, doğduğunda yıkanır, kundaklara sarılır, kucaklarda taşınır, ezan, kamet ve dualarla karşılanırsa; öldüğü zaman da yıkanır, kefenlenir, el üstünde taşınır, salâlar ve dualarla uğurlanır. Çünkü ölüm, bir yok oluş değildir. Ebedi hayatın başlangıcıdır. Müslüman için ölüm, Allah’ın sonsuz lütuf ve ikramlarına ulaşacağı ilk duraktır. Cennete açılan kapıdır. Sevdikleriyle buluşacağı kutlu bir vuslattır.
Vefat eden kardeşlerimize karşı yerine getirmemiz gereken dinî ve insanî vazifelerimiz vardır. Bunların başında, mahremiyet sınırlarına dikkat ederek cenazeyi yıkamak ve kefenlemek gelmektedir. Bir diğer vazifemiz ise kardeşimizin cenaze namazını kılmak, sonra da onu huşu içerisinde ebediyet yolculuğuna uğurlamaktır. Cenaze namazı, erkekler önde kadınlar arkada olacak şekilde kılınır. Cenaze başında tartışmak, cenazeyi alkışlarla veya müzikler eşliğinde uğurlamak, namaz kılınacak alanı çelenklerle veya resimlerle donatmak dinimizde yoktur. Bir başka sorumluluğumuz ise ölen kardeşimizin günahlarının bağışlanmasını Allah’tan dilemek, ona dua etmek ve hakkında şahitlik görevimizi yerine getirmektir. Peygamber Efendimiz (s.a.s), “Siz kimi hayırla anarsanız o cenneti, kimi de kötülükle anarsanız o da cehennemi hak eder. Zira sizler, yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz.”1 buyurarak ölen bir kişi hakkında yapılan şahitliğin önemine işaret etmektedir.
Vefat edenin yakınlarına taziyede bulunmak, sabır dilemek, acılarını paylaşmak, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle gönüllerini ferahlatmak İslam kardeşliğinin bir gereğidir. Bununla birlikte taziyede de dikkat etmemiz gereken hususlar vardır. İslam’a göre taziye üç günden fazla sürmemelidir. Yakınını kaybetmenin üzüntü ve sıkıntısı içinde olan cenaze sahiplerinin taziye için ağır bir masrafa girmesi, misafirlere yemek hazırlaması doğru değildir. Taziye günlerinde akraba ve komşuların, ölenin yakınlarına ve misafirlere yemek ikramında bulunması sünnettir. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s), amcasının oğlu Hz. Ca’fer’in Mûte savaşında şehit olduğu haberini alınca, “Ca’fer’in ailesi için yemek hazırlayın...”2 buyurmuştur.
Maalesef, ağızların tadını kaçıran ölümü düşünemez hale geldik. Yüce dinimiz İslam’ın emrettiği cenaze adabından gün geçtikçe uzaklaşıyoruz. Kimi insanlar, apartmanında ve sokağında cenaze varken oyun ve eğlencesini devam ettirebiliyor. Kimi insanlar ise televizyonlarda ve dijital mecralarda vefat edenlerin görüntülerine reyting uğruna tekrar tekrar yer vererek acılı insanların hüzünlerini daha da derinleştiriyor. Oysaki Müslüman, çevresinde olup bitenlere duyarsız kalamaz. İnsanların ölüm acısını yok sayıp hiçbir şey olmamış gibi davranamaz. Ölenin yakınlarını üzüntüye sevk edecek söz ve davranışlarda bulunamaz.
Ebedi âleme göç eden kardeşlerimizi İslam’ın emrettiği şekilde son yolculuklarına uğurlamanın gayretinde olalım. Ölülerimizi hayırla yâd edelim. Onlar adına, imkânlar ölçüsünde sadakalar verelim, hayır hasenatta bulunalım. Adlarını yaşatacak, kendilerine dua edilecek eserler yapalım. Böylelikle bizler de ahirete göçen yakınlarımızın amel defterlerinin kapanmamasına vesile olalım. Önümüzdeki Perşembe günü, on bir ilimizi etkileyen depremin ikinci yıldönümü. Bu vesileyle ahirete irtihal eden bütün kardeşlerimize Yüce Rabbimden rahmet diliyorum. Cenâb-ı Hak, ülkemizi, milletimizi ve bütün insanlığı her türlü afetten muhafaza buyursun. Hutbemi, hayatın ve ölümün gayesini açıklayan şu ayet-i kerime ile bitiriyorum: “De ki: Benim namazım, her türlü ibadetim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.”3 Haber: Abdurrahman Reyhanlı
Haftanın Öne Çıkanları

Kilis`te Türk 700 Suriyeli 500

2025-01-25 12:49 - YEREL

Toprağa gömülü ceset bulundu

2025-01-28 13:02 - ASAYİŞ

Son dakika! Yaralı askerler Kilis`e getirildi

2025-01-28 17:03 - GENEL

Motosiklet kazasında ağır yaralanan kasap hayatını kaybetti

2025-01-30 09:13 - YAŞAM

Ağabeyinin silahla vurduğu genç kız hayatını kaybetti

2025-01-26 18:20 - ASAYİŞ

3 gündür kayıp olan kadının cansız bedeni karşı komşusunun bahçesindeki çuvalda bulundu

2025-01-29 18:05 - ASAYİŞ

Cinnet getiren kadın 2 kızını öldürüp intihar etti

2025-01-27 16:19 - ASAYİŞ

Yeni yapılan sebze hali ilana çıktı

2025-01-29 11:27 - YEREL

Dehşet! 4 kişilik aile evlerinde ölü bulundu

2025-01-27 21:58 - ASAYİŞ

Kilis Tavasındaki yöresel lezzetin sırrı

2025-01-26 08:15 - YEREL

İlgili Haberler

Narin GüranNarin Güran cinayeti davasında yeni gelişme cinayeti davasında yeni gelişme

09:38 - GÜNDEM

Öncüpınar Sınır Kapısı’nda hareketlilik sürüyor

13:39 - GÜNDEM

110 Filistinli esir özgürlüğüne kavuştu

23:22 - GÜNDEM

Otel faciasında yürek yakan sözler: "Benim yangınımı kim söndürecek"

14:17 - GÜNDEM

‘Sarı serum' faciası!

09:31 - GÜNDEM

Günün Manşetleri

Gebelere Doğum Masajı ve Egzersiz Eğitimi

09:45 - SAĞLIK

İkiz bebek dünyaya getiren kadın hayatını kaybetti

09:41 - YAŞAM

“Sarı Serum” aldıktan sonra öldü

09:39 - ASAYİŞ

Narin GüranNarin Güran cinayeti davasında yeni gelişme cinayeti davasında yeni gelişme

09:38 - GÜNDEM

Adliye önünde husumetli aileler arasında kavga: 16 yaralı, 15 gözaltı

09:35 - ASAYİŞ